Dünya Sağlık Örgütü Cuma günü yaptığı açıklamada, Covid-19’un yayılmasının artık küresel bir halk sağlığı acil durumu olmadığını söyledi.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Cenevre’de düzenlediği basın toplantısında, “Bir yıldan fazla bir süredir, nüfusun aşılama ve enfeksiyona karşı bağışıklığının artması, ölüm oranlarının düşmesi ve sağlık sistemleri üzerindeki baskının hafiflemesi ile pandemi düşüş eğiliminde” dedi.

Tedros, “Bu eğilim, çoğu ülkenin Covid-19’dan önce bildiğimiz hayata dönmesine olanak sağladı.” dedi. “Bu nedenle, büyük bir umutla Covid-19’u küresel bir halk sağlığı acil durumu ilan ediyorum.”

BM ajansının resmi verilerine göre, DSÖ’nün ilk kez olağanüstü hal ilan ettiği 30 Ocak 2020’den bu yana dünya çapında yaklaşık 7 milyon insan virüsten öldü. Tedros, gerçek ölü sayısının en az 20 milyon olduğunu söyledi.

DSÖ’nün kararı, ABD’nin ulusal sağlık acil durumunu Perşembe günü sona erdirmeye hazır olduğu sırada geldi.

Tedros, yeni bir varyantın ortaya çıkma ve vakalarda daha fazla artışa neden olma riskinin hâlâ olduğunu söyledi. Ulusal hükümetleri virüsle savaşmak için kurdukları sistemleri dağıtmamaları konusunda uyardı.

“Bu virüs kalıcı olarak burada. Hala öldürüyor ve hala değişiyor” dedi.

Ancak DSÖ başkanı, ülkelerin acil bir önlemden Covid’i diğer bulaşıcı hastalıklar gibi tedavi etmeye geçme zamanının geldiğini söyledi.

Covid ilk olarak Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde birkaç hastada nedeni bilinmeyen pnömoni semptomları geliştiğinde görüldü.

Covid, 2020’nin başlarında dünya çapında hızla ilerliyordu ve ülkeler virüsün yayılmasını başarısız bir şekilde engellemeye çalışırken uluslararası seyahatte benzeri görülmemiş bir durmaya ve sınırların kapatılmasına yol açtı.

Covid, yaşlıları ve diğer savunmasız nüfusu mahvetti ve ani acı ve ölüm artışını kaldıracak yatak kapasitesi veya malzemesi olmayan hastaneleri harap etti.

Birçok ulusal hükümet, ölümleri durdurmak için çaresiz bir girişimle kamu hayatını durdurdu ve bu, uzun vadeli sonuçlarının önümüzdeki yıllarda tam olarak anlaşılması muhtemel olmayan ciddi bir ekonomik gerileme ve sosyal bozulmayla sonuçlandı.

Tedros, “Covid-19, bir sağlık krizinden çok daha fazlasıydı” dedi. “GSYİH’dan trilyonları silerek, seyahat ve ticareti sekteye uğratarak, işletmeleri yok ederek ve milyonları yoksulluğa sürükleyerek ciddi ekonomik karışıklığa neden oldu” dedi.

Tedros, “Kapalı sınırlar, hareket kısıtlamaları, kapalı okullar ve milyonlarca insanın yalnızlık, tecrit, endişe ve depresyon yaşamasıyla ciddi bir toplumsal karışıklığa neden oldu” dedi.

Çin, dünyayı daha önce alarma geçirmediği için ağır bir şekilde eleştirildi, Pekin bu iddiayı reddediyor. Eleştirmenler ayrıca DSÖ’yü salgının başlarında Pekin’den gelen bilgilere aşırı güvenmekle suçladılar.

Üç yılı aşkın bir süre sonra, virüsün kökenleri hâlâ hararetle tartışılan bir muamma. Bilim adamları, hükümet yetkilileri ve genel halk, Covid’in insanlara enfekte bir hayvandan mı yoksa Çin’deki bir laboratuvardan mı sızıp bulaşmadığını tartışmaya devam ediyor.

ABD istihbarat servisleri, Kovid’in kaynağına ilişkin değerlendirmelerinde bölünmüş durumda.

ABD hükümeti, müttefik ülkeler ve DSÖ, Çin hükümetini pandeminin başlangıcını belirlemeye yardımcı olabilecek verilere şeffaf erişim sağlamadığı için eleştirdi.